Uzun zaman önce Parminedes "to gar auto noein estin te kai einai: Düşünme ve varlık aynıdır" demişti. Düşünce tarihi boyunca çok çeşitli yorumlara konu olmuş olan bu söz sonunda bir varlıkbilim meselesi olarak kabul edildi ve rafa kaldırıldı.
Descartes dünyanın ve insanın varoluşu üzerine büyük yalnızlık içinde yirmi yıl boyunca sürdürdüğü düşünmesini "cogito, ergo sum: düşünüyorum, o halde varım" diye sona erdirdi. Bu, "kuşku duyuyorum, demek ki varım" kestirmesiyle solipsizm (tekbencilik) uçurumundan kurtulma çabası olarak yorumlandı.
"Düşündüğüm kadar ve düşündüğüm sürece varım" önermesi, hiçbir iddiası olmayan bir yorum olarak bile zihinlerde yer etmedi, dolayısıyla düşünmeyle var olmak arasındaki bağ uzunca bir zaman bir daha kurcalanmamak üzere örtük kaldı.
Dünyanın ve insanın geldiği nokta her haliyle düşünmeye çağrıda bulunurken, karşılaştığımız her mesele bizi durup dinlemeye, dinleyip düşünmeye davet ederken neden düşüncenin izine rastlanmıyor? Düşünmeye bu ayak direyiş neye işaret ediyor?
Yaşadıklarımız bu çağrıya karşı gösterilecek serkeşliğin düşünmeyle erişilecek olanın kendisini geri çekmesiyle sonuçlandığını gösteriyor: Kitap, milletçe varlığımızın tehlikenin eşiğine geldiği şu günlerde bu tehlikeyi savuşturabileceğimiz tek ve biricik tutumağa mütevazı bir ışık tutmayı amaçlıyor.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9789754687217
Yayın Tarihi :2020-09-25
Yayın Dili :Türkçe
Orjinal Adı :Düşüncenin Çağrısı
Baskı Sayısı :8.Baskı
Sayfa Sayısı :112
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :135 X 210
Emeği Geçenler :
Yazar   : Immanuel Kant;Arthur Schopenhauer;Martin Heidegger
Çevirmen   : Ahmet Aydoğan
Editör   : AHMET AYDOĞAN
İlgili Eserler