"Kitap Alevi - Bektaşi dergahları alanında ilk çalışmadır. Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti dönemlerinde varlık gösteren beşyüzün üzerinde Alevi - Bektaşi dergahını konu edinmiştir. Kitap bu alanda önemli bir boşluğu doldurup, eksikliği gidermiştir.

Dergahlar; bir inancın kültürel varlık, oluşum ve yayılım merkezleridir. Aynı zamanda o inancın kurumlaşmasına, biçimlenmesine, bu merkezler yoluyla toplumla tanışıp kaynaşmasına, benimsenilmesine aracı olurlar. Dergahlar inançların kültür merkezleri olduğu gibi, aynı zamanda inançların toplumun yaşamına sokulmasına aracılık eden kurumlardır. İnanç, dergahlar yoluyla halkın günlük yaşamına, pratiğine girmiştir. Doğu - Orta Avrupa'dan, Anadolu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'ya kadar uzanan Alevi - Bektaşi dergahları da bu tarihsel, toplumsal, kültürel ve dinsel görevi yerine getirmişlerdir. Bugün yitirdiğimiz birçok bölgede varlık gösteren Alevi - Bektaşi dergahları Türk ulusunun birer kültür anıtlarıdır. Türk kültürü ve Alevilik - Bektaşilik olarak İslamlık bu kurumlarca dünyanın önemli bir bölümüne götürülmüştür. Bu çalışma bu açıdan da oldukça önemlidir. Yazar; geniş bir kaynakçadan yararlanarak ve bir kısmını da yerine görerek kültürümüz ve inancımız açısından önem taşıyan savsanmış bir konuyu günışığına çıkarmıştır."